Dün sonuçlanan Kobanê davasında HDP'li siyasetçilere verilen ağır hapis cezaları Esenyurt Meydanı'nda protesto edildi. Yüzlerce kişinin katıldığı eylemde dayanışma ve birleşik mücadele mesajı verildi.
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu 634. F Eyleminde Batman Beşiri T Tipi Kapalı Zindanı'nda tutuklu bulunan 72 yaşındaki hasta tutsak Mehmet Emin Çam’ın çıplak arama işkencesi nedeniyle tedavi olamadığını belirterek bir an önce serbest...
Cumartesi Anneleri 999 Hafta eyleminde 20 Nisan 1994'te Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde gözaltına alınan Mehmet Selim, Hasan Örhan ve Cezayir Örhan'ın akıbetini sordu. Kardeşi Cemil Kırbayır'ı bulmaya ömrü yetmeyen Fatma Kırbayır'ı andı.
HBDH Yürütme Komitesi, 18 Mayıs günü bir açıklama yayınlayarak, “18 Mayıs Şehitlerinden Aldığımız Güçle Birleşik Devrime Yürüyeceğiz!” dedi. Açıklama şöyle:
2024 1 Mayıs Taksim Platformu 1 Mayıs değerlendirmesidir.
Kobane'ye yönelik DAİŞ saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 tarihlerinde düzenlenen protestolar nedeniyle, HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 108 siyasetçinin yargılandığı Kobane Davası'nda...
Çocuk Bakımevi emekçileri, İş Kanunu'nda bir maddeye ek yapılarak işçi statüsünden çıkarılmaları nedeniyle, ellerinden alınan haklarını geri istemek üzere 4 Haziran'da Ankara'da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önüne gideceklerini duyurdu.
Antalya Havalimanı'nda çalışan 42 kişi yedikleri tavuk yüzünden yaşadıkları gıda zehirlenmesi nedeniyle çevredeki hastanelerde tedaviye alındı.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Merkezi Medya Ofisi, 1948 Nakba'sının 76. yıldönümü vesilesiyle 15 Mayıs günü bir açıklama yayınladı.
Bayraklı Belediyesi'nde, maaşlarından yüzde 30 kesinti yapılan Tüm Bel-Sen üyesi emekçiler, çeşitli eylemlerle haklarının gasp edilmesini protesto ediyor.
İstanbul Adliyesi’ne dönük silahlı saldırı düzenleyen eylemcinin cebinden çıkan listede isimleri bulunduğu iddia edilen 7 gazeteci bugün tanık sıfatıyla ifade verdi.
Mücadeleci Sendikalar, Nakba'nın 76. yılında Filistin halkının mücadelesini pankart asarak selamladı.
Meslek örgütleri ve sendikalar, AYM kararına rağmen 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlamasını engelleyen İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü hakkında suç duyurusunda bulundu.
'İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri Soma Katliamının yıldönümünde Süreyya Operası önünde basın açıklaması düzenledi.
Soma Katliamının 10. yılında Kadıköy'de bir araya gelen "Mücadeleci Sendikalar", 301 madenciyi anarak "Hesap sormak için ayağa kalk" dedi.
Soruyla başlamak istiyoruz. Türkiye ve Kürdistan'da böyle bir devrimci odak ihtiyacı var mı? Yanıtımız belli: kesinlikle, hiç bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde böyle bir odak ihtiyacı var ve daha fazlasını söyleyelim, bu ihtiyaç karşılanması çok acil hale gelmiş yakıcı bir ihtiyaçtır.
Daha önceki bir makalemizde dinci faşist iktidarın kadrolarının en tepesindekinden en diptekine kadar, hepsinin podyuma çıkan mankenler gibi, sırayla, bazen birer birer bazen topluca sahne alıp Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin eylemlerini karalayan açıklamalar yaptıklarına işaret etmiştik.
Birkaç gün önce RTE çıktı ve “Belki de şimdi Türkiye'nin tekrar anayasayı tartışmasının vakti gelmiştir” deyiverdi. On yıl öncesinin “umut fırtınasını” yaratamadı kuşkusuz (Adalet Bakanı’nın “açıklama bizi heyecanlandırdı” demesine bakmayın siz!)
Dinci faşist iktidarın başının diline doladığı sözdür bu; biliyoruz. Fazlası var, “Bay Kemal” gibi ya da “çarkçı Kemal” gibi. Saymakla bitmez.
Buna karşılık, K.K'nın yani Kılıçdaroğlu'nun bu aşağılayıcı üsluba “çelebi” bir üslupla yanıt verip “Allah aşkına” diye başlayan ardı arkası gelmez sorularla yanıt verdiği de herkesin malumu.
Dinci faşist iktidarın Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin kararlı, yiğit ve bir o kadar da onurlu mücadelelerinden duydukları korkuyu anlamak için şu sözlere bakmak yeter:
Türk burjuvazisi ve dinci faşist iktidar tüm gücüyle “gelmekte olana” hazırlanıyor. Gizlisi saklısı da yok bunun. Tam güç, dolu dizgin!..
Dünya büyük bir değişimin eşiğinde, acılarla, korkunç uçurumlarla, derin iç çekişlerle sarsılıyor. Milyonların yazgısı, değişmek için çırpınıyor. Çürüyen ve çöken, onu aşmaya çalışan ve güçlenen... hepsi bir arada, iç içe geçmiş durumda.
Boğaziçi Üniversitesi karıştı. Üniversite polis işgali altında. Çevre binaların çatılarında keskin nişancılar... En sıradan tepkiler neredeyse topla, tüfekle karşılanıyor. Dinci faşist çetelerin cami çıkışı tehditleri de cabası.