Dün ne demiştik, bugün ne diyoruz? Dün ile bugün arasındaki sürekliliği, iç tutarlılığı görmenin biricik yolu, bugüne kadar söylenenleri okurun önüne koymaktan geçer.

Kaç siyasal hareket buna cesaret etti ya da eder? Dün yazıp çizdiklerini, öne sürdüğü politika ve önerileri, değerlendirmeleri zamanın tozlu raflarında unutulmaya bırakmayıp cesaretle öne süren kaç politik hareket var?

Örneğin, bugün organ mafyası ve kadın taciri olduğu gün gibi ortaya çıkan “Kosova Kurtuluş Ordusu” (UÇK)'na dün, yani 90'lı yıllarda “özgürlük hareketi” payesi biçen, onu canla başla destekleyen kaç politik çevre bu konuda yazıp çizdiklerini bugün ortaya koyma cesareti gösterebiliyor? Hangi politik çevre soruna ilişkin arşivini erişime açabiliyor? Biz söyleyelim: Hiç biri! Böylelerinin güvendiği tek şey, hafızanın unutkanlığıdır!

Gelgelelim, arşiv unutmaz. Üstelik dijital ortam, bilgiye erişim olanaklarını olağanüstü artırmış durumda. Bu sayede okur, dün ile bugün arasındaki devamlılık ya da çelişkiyi görme, değerlendirme imkanına sahip olur.

“Editoryal” derlemelerimizi yayımlarken okura bu değerlendirme olanağını verme amacı taşıdık. Derlemelerimizin dördüncüsü de bu amacı taşıyor.

İçinde bulunduğumuz olağanüstü hızlı akışı göz önüne aldığımızda görece uzun sayılabilecek bir zaman diliminin öne çıkan olay ve gelişmelerine toplu bir göz atma şansı veren derlememiz, okura, yayın olarak sıcağı sıcağına yaptığımız değerlendirmeleri sınama şansı da vermektedir.

Bunun, sınıf mücadelesinde ortaya konan politikalara, daha genel biçimiyle, politik çizgiye büyük bir güvenin ifadesi olduğunu söylemeye gerek yok.

Olaylar akıp gittikten, hemen çoğu unutulduktan sonra ortaya çıkıp üst perdeden konuşmak, çoğu zaman gerçekleri çarpıtmak, o dönemdeki hatalı tutumları suskuyla geçiştirmek pek yaygındır. Geçmişte en pespaye görüşleri yazıp çizen, en kuyrukçu görüşleri politik belgi haline getiren kendisi değilmiş gibi, “dün dünde kaldı azizim” anlayışıyla mücadele etmek ideolojik mücadelenin vazgeçilmez bir parçasıdır; öyle olmalıdır.

Her siyasal hareketi, geçmişte söyledikleriyle ortaya çıkmaya zorlamak bu ideolojik mücadelenin yöntemlerinden biridir.

Hiç tevazu göstermeden söylemek gerek: Küresel ve ulusal ölçekteki toplumsal gelişmelere bilimsel yaklaşımın somut örneklerini bulacaksınız bu derlemede. Bilimsel bakışta ve doğru politik tutumda ısrarın güncel ürünlerini bulacaksınız.

Dünü dünde bırakmıyoruz. Politik çizgideki tutarlılığı okurun gözleri önüne seriyoruz.

Bir sonraki derlememizde buluşmak dileğiyle...