Ankara’nın son ekolojik yeşil alanı için mücadele eden ODTÜ öğrencileri, “Geleceğimizi ranta kurban etmeyeceğiz” diyerek Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) önünde eylemdeydi.

ODTÜ Bileşenleri ve yaşam savunucuları, ODTÜ Ormanlarının rant ve talana açılmasına izin vermeyeceklerini haykırdıkları bir basın açıklaması yaptı. Buna karşılık ABB de hemen basına bir açıklama yaparak “ODTÜ arazisine giren iş makinelerinin oraya yanlışlıkla girdiğini” söyledi.

Taşeron şirket çalışanları ile görüşen ODTÜ'lüler, rant yolu projesi için asfalt öncesi alt temel serimi için oraya belediye tarafından gönderildiklerini öğrenerek, 26 Temmuz günü ODTÜ arazisinde bir araya gelen ve iş makinelerini durdurdukları videolarda da bunların yalan olduğunun da görüldüğünü söylediler.

Geçtiğimiz yıldan beri Mansur Yavaş ve belediye ile birçok kanal aracılığıyla görüşme yapan ODTÜ bileşenleri, bu yolun neden bir yıkım projesi olduğunu bilimsel ve teknik gerekçeler ile belediyeye açıklamıştı.

Açıklamalarında “ABB Elini ODTÜ’den Çek” diyen ODTÜ’lüler “Bilindiği gibi 2017 yılında Melih Gökçek tarafından bir gecede iş makinaları ile ODTÜ ormanlarını talan eden Bilkent-İncek Bulvarı Yolu projesi Mansur Yavaş yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından ihale süreci ile yeniden gündeme getirilmiştir. Mansur Yavaş yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi bu yolu tekrar gündemine alarak konunun uzmanlarının ve kamuoyunun tüm itirazlarına rağmen ihaleye çıkmış, ihaleyi sonuçlandırmış, yer teslimi yapmış ve ihaleyi alan şirket çalışmalara başlamıştır. Açılan ihaleye göre 11 km olarak ilan edilen yolun yaklaşık 4,5 km’lik bölümünün ODTÜ arazisinden geçtiği, 6,5 km’lik bölümünün ise tarım arazilerini ve Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi’ni tehdit ettiği belirtilmiştir.” dediler.

ODTÜ Bileşenleri

“Defalarca söyledik, bir kez daha yineliyoruz.

-Ankara’nın, ülkemizin başkentinin bir ana ulaşım planı mevcut değildir.

-Ankara’da ODTÜ’den geçirilen iki yol, AOÇ Bulvarı projeleri gibi projeler ulaşım için değil, yeşil alanları ve konut mahallelerini yüksek katlı yapılaşmaya açan rant projelerinin ilk adımı olarak ortaya çıkmaktadır.

-Ankara’nın ana ulaşım planı mevcut değilken, Bilkent-İncek yolunun yapılmasında herhangi bir kamu yararı bulunmamaktadır.

-Yol yapımı ve ihale süreci başlamadan Hazine, Çevre Bakanlığı ve Özelleştirme İdaresi’nin yol çevresindeki ve hinterlandındaki bazı taşınmazlarını satışa çıkarması bile bu yolun bir rant projesi olduğunu göstermektedir.

-Makro ulaşım planını yapabilecek ve uygulayabilecek yetkinlikte uzmanlar var iken yapılmıyor olması ne yazık ki bilinçli bir tercihtir ve hem ihale süreçleri hem de planlama süreçleriyle bu yolun tam bir rant dağıtım aracına dönüştürüldüğünün açık göstergesidir.

-Bilinen adı ile Doğramacı Bulvarını tamamlayıcı nitelikte düşünülen ODTÜ Rant Yolu, kamunun gereksinimlerinden ziyade çıkar gruplarının ihtiyaçlarına göre şekillenmiştir. Mevcut Doğramacı Bulvarı henüz kendi kapasitesine ulaşmamıştır. Bölgede bulunan boş araziler etkin bir şekilde kullanılmamaktadır. Toplu taşıma olanakları geliştirilmemiştir. Yapılacak otoban niteliğindeki bu yol ile şehrin içine hız yolları sokmanın, nakliye tırlarını kanalize etmenin kamu açısından hiçbir yararı olamaz.

-Burada yaratılan rantın tüm Ankaralılara ait olup olmadığını bu kentin varoşlarında oturan milyonlara sormak gerekir.

-Bu yolun yine yap-işlet-devret modeli ile yapılan ve geçerken para ödemek durumunda olduğumuz Niğde Otobanı ile bağlanması projelendirilmiştir. Bu durum, Mansur Yavaş’ın ve ABB’nin, AKP’nin yürütücüsü olduğu kamu yatırımlarının yap-işlet-devret modeli ile yapılmasını öngören neoliberal politikalara uygun bir şekilde hareket ettiğini göstermektedir.

-Dolayısıyla, Bilkent-İncek Bulvarı Yolu projesi, yap-işlet-devret modeli ile icra edilen Ankara Şehir Hastanesi ve İncek bölgesi arasında bir erişim sağlamayacağı gibi Ankara’nın özellikle kuzeyinde kalan ilçelerine hiçbir hizmet sunmamaktadır.” diyerek olayı özetlerken, ODTÜ Ormanının Ankara’nın kalan son yekpare doğal yaşam alanı ve son büyük yeşil alanı durumunda olduğunu hatırlattı.

Kampüste iki göl, mevsimsel akarsular, kayalıklar, bozkırlar, ormanlar, çayırlıklar gibi birçok değerli yaşam alanı bulunmaktadır ve bunların neticesinde de kampüste çok önemli bir canlı çeşitliliği söz konusu olduğunu; Atatürk Orman Çiftliği’nin ranta kurban edilmesinin ardından Ankara’nın tek ekolojik ve doğal orman alanı olarak kalan ODTÜ’de üzerine dökülecek betonun onlarca canlı türüne ev sahipliği yapan ekosistemi parçalayarak doğal dengeyi bozacağını vurguladılar.