Bu sözün bize ait olmadığını okur hemen anlamıştır. Dinci faşist iktidar cenahından, kendini “emekli albay” olarak tanıtan bir zata ait bu söz.
Sınıf bilinçli devrimci öncü işçiye işçi sınıfının birinci görevi nedir diye sorulsa vermesi gereken yanıt son derece nettir: Siyasal iktidarı ele geçirmek. Sorunun sağından-solundan dolanıp duran sosyal reformist, uzlaşmacı partilerin karartmaya çalıştıkları temel sorun budur.
Bir seçime değil savaşa gidiyoruz... Bu tespiti yayınlarımızda sık sık görmeye alışkın olanlar, aynı lafları gerici muhalefetin sıra sıra sözcülerinden duyduklarında elbette şaşırmadılar. Ama şaşıranlar oldu ve gösterdikleri ilk tepki, kulaklarının üzerine yatmak, görmezden gelmek oldu. Sınıflar mücadelesinin geldiği düzeyi görmezden gelen, politikanın dışında kalır.
Söyledik, tekrar tekrar söyledik. Gözü CHP’de ve Kılıçdaroğlu’nda olan sosyal reformizm, fırsat kolluyor CHP’nin kuyruğuna takılmak için. Gönülleri her daim orada. Yüz bulamasalar da, istedikleri ittifakı kuramasalar da, akılları hep orada!
Ne falcılık yapıyoruz ne de kehanette bulunuyoruz! Sadece olguları, işaret ve yönelimleri devrimci bakış açısıyla ele alıyoruz; hepsi bu.