< "Elazığ T Tipi Hapishane'de Yaşanan İşkenceye Sessiz Kalma"

 

Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ), Elazığ T Tipi’nde kalan kadın tutsakların yaşadığı baskı ve işkenceler üzerine İHD İstanbul Şubasi’nde basın açıklaması yaptı.

20 Kasım günü yapılan basın açıklamasında, Elazığ Zindanındaki kadın tutsakların 1 Kasım'dan bu yana kimlik dayatması sebebiyle açlık grevinde oldukları söylendi. "Elazığ T Tipi Hapishane'de yaşanan işkenceye sessiz kalma" denilen basın açıklamasında TDİ asına Murat Baştuğ açıklamayı okudu.

Açıklamada, Diyarbakır barosunun hazırladığı Elazığ Hapishanesi Raporu’nda yer alan baskılar sıralandı:

-Fiziki ve psikolojik baskı, cinsel şiddet, kötü muamele ve işkence;

-Sağlık hakkına erişim engeli;

-Sıcak su ihtiyacının düzenli verilmesinin engellenmesi;

-Ortak kullanım alanlarına kameraların takılması;

-Disiplin cezaları;

-Nakiller, hastane ve adliye gidiş gelişleri sonrasında çıplak arama dayatması;

-Hastanelerde kelepçeyle muayenenin zorlanması;

-İletişim ve görüş yasağı;

-Kitap, dergi ve gazete yasakları gibi keyfi uygulamalar…

Bu saldırılar ve hak gasplarıyla ilgili İHD ve Baroya çok sayıda açıklama gittiği söylenen açıklamada, trans bir kadının yaşadığı saldırılar, çocukların adli suçlu çocuklarla bir arada tutulduğu vb saldırılar da aktarıldı.

Kimlik dayatmasına yönelik de, kadınlara taşımaları dayatılan kimliklerde "terörist" yazıp yazmamasının hiçbir önemi olmadığı, tekmil işlev görsün diye üretilen keyfi bir dayatma olduğu vurgulanarak, “24 saat dört duvar arasında kalan bir kişiye kimlik çıkarmanın ve koridorda taşımasının mantıksızlığı bir yana, kendi kimlikleri gasp edilen bir kişiye kimlik çıkarmak ve taşımasını istemek, her sorulduğunda askeri mantıkla kim olduğunu söylemesi beklemek, sistem açısından ancak bir akıl tutulması olarak açıklanabilir” denildi.

Devletin cezaevlerine yönelik saldırıları ve tutuklama tehditleriyle verdiği mesajın halkı sindirmek ve korkutmak olduğu söylenen açıklamada, bu saldırıların verilen mücadelelerle defalarca yenildiği hatırlatılarak toplumun tüm kesimleri duyarlılığa çağrıldı.

Basın açıklaması, Tarihimizden öğrendiklerimizden yola çıkarak bir kez daha sizlerin aracılığıyla ifade ediyoruz ki, tektipleşmeyeceğiz. İçeride ve dışarıda birlikte mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz” denilerek sona erdi.

Ardından söz alan Ümran Yurdayol, geçtiğimiz günlerde Elazığ zindanında çıkan yangına ilişkin "tatbikat" açıklaması yapıldığını söyleyerek, bunun cezaevi katliamlarından önce yapılan tatbikatları hatırlattığını söyledi.

Tutsakların bu hafta da kimlik dayatması devam ettiği için görüşe çıkmadığını ve ailelerin endişeli olduğunu söyledi.