Denizlerin ortaya koyduğu "Yaşasın Türk ve Kürt Haklarının Birlikte Mücadelesi" perspektifi ile Denizlerin açtığı silahlı mücadele yolunda yüklenmiş olduğu görev ve sorumluluk bilinciyle Partimizin Leninist Gerilla Birliklerine katılarak, silahlı mücadelesini Türkiye'den Kürdistan'a taşıdı.

Rojava topraklarında DAİŞ çetelerine karşı savaşan Sinan Ateş (Emre Bora) yoldaşımız, faşist TC devleti ve eli kanlı çetelerine karşı, Afrin Savaşında, en ön cephede yerini alarak, düşman saldırılarına karşı hayatı pahasına tek bir adım bile geri atmadan, sonuna kadar savaşarak ölümsüzleşmiştir.

O'nu güçlü kılan, Parti'ye olan bağlılığıydı. O, Denizlerin, Seyitlerin, Yaşarların, Sibellerin yoldaşıydı ve tıpkı Denizler ve Sinan Cemgiler gibi dövüşerek toprağa düştü.

Size söz yoldaşlar, taşımış olduğunuz Leninizm bayrağını zafere taşıyıncaya kadar, bu kavga bitmeyecektir.

Dinci faşist iktidar Rojava ve Suriye’deki kendi beslemeleri olan eli kanlı çetelerin yenilgisini kabullenemiyor. Kaybettikçe kuduruyor, kudurdukça da saldırıyor, sivilleri katlediyor, ama kazanamayacaklar, çünkü onlar yıkılmaya ve yok olmaya mahkumlar.

Tarih, faşizmin en güçlü göründüğü anlarda en büyük yenilgilerinin tanığıdır, Dinci faşist iktidarının sonu da öyle olacaktır.

Döktükleri kanda boğulacaklar. Kazanan devrim ve ezilen emekçi halklarımızın olacaktır.

Dinci faşist iktidarına karşı halklarımız; silahlanıp ve faşizmin iktidarını yıkmak için örgütlenip, savaşmalıdır.

Başta Türkiyeli işçi ve emekçiler olmak üzere, halklarımız namlularını Afrin ve Rojava halklarına değil, bu savaşı çıkaran dinci faşist iktidara karşı çevirmelidir.

Halklarımız silahlarını faşizmi yıkmak ve kendi iktidarlarını kurmak için kullanmalılar. Devrimci proletarya ve emekçi halklarımız şimdi bunu yapmalıdır.

Bu yol, onların özlemle duydukları özgürlüğün yoludur. Bu yol devrimin yoludur. 

Sinan Yoldaş Ölümsüzdür

Sinanlara Sözümüz Devrim Olacak

Sinanların Yolunda Silah Başına

TKEP/L ROJAVA