< Afrin Savaşının Olası Etkileri

Faşist devletin Afrin’i işgal girişimi birinci ayını doldurdu. İşgal girişimi kullanılan bütün tekniğe rağmen büyük bir direnişle karşı karşıya kaldığından işgalci güçler büyük kayıplar veriyor.

40 civarında farklı çete grubunun katıldığı özel hareket timlerinin saldırılarına, onlarca savaş uçağının bombardımanına, obüs tank ve diğer ağır silahlara rağmen NATO’nun 2. büyük ordusu büyük bir yenilgiyle burun buruna! Yenilgi kaçınılmaz. Yeni birliklerin, takviye kuvvetlerin gelmesi kaybın büyüklüğünü göstergesidir. Faşist ordu tam bir çöküş içinde.

Bilbile (Bülbül), Cinderese, Siye, Raco, Sera ilçeleri ve köylerinde çok sert bir savaş sürmektedir. Bu bölgelerde bombalanmayan yer yok gibi. Köyler, sokaklar, bahçeler, dağlar, anayollar, şehir merkezi, boş araziler, evler her yer yoğun bir bombardıman altında. Barbarca bir saldırı var. Bu bombardıman altında kahramanca, fedakarca bir duruş var. Son on günde Siye’ye saldırılar artmış durumda. Siye Kırıkhan’a yakın bir ilçe. Sınır ve Siye arasında dağlık bir alan yok. Bölge binlerce zeytin ağacıyla adeta bir doğa ve zeytin harikası. Bir hafta önce Siye’ye bağlı Erende köyünde kimyasal silah kullanıldı.

Son on gün içinde işgalci faşist güçler saldırılarını artırmış durumda. Bölgede değişen siyasi koşullardan dolayı işgalciler işgal ettikleri bölgeleri birleştirme çabasında. Bu gelişme sonrası ilerdeki dönemde tampon bölge konuşulursa şaşmamak gerekiyor. Bu da askeri bir başarıdan çok bir yenilgidir. 33 gün geride kalmasına rağmen bu hat bile birleştirilmiş değil.

Son günlerde özelikle Siye ve Sera Bilibile hattı tarafında saldırılar artmış durumda saldırıların artmasıyla her türlü katliam ve sivil ölümler artmış durumda Çoluk çocuk demeden yaşlılar ve siviller katledilmeye devam ediliyor. Ağır saldırılar altında devrimci güçler destansı mücadelelerine her geçen gün saat dakikalarda kararlılıkla sürdürüyorlar. İşgalci çetelerin topyekün saldırıları karşısında Afrin halkı büyük bir direniş gösteriyor.

Faşist devlet ve onun kurmayları köşeye sıkışmış durumda. İçteki siyasi ve ekonomik kriz bir savaş yenilgisiyle daha da büyüyüp kitlelerin birikmiş öfkesi devrimci patlamayla sonuçlanacaktır.

Bunu şuradan çıkarabiliriz Bir ayda iki kez genelkurmay başkanının ve onun reisinin sınıra gelmesi bile işlerin kendileri açısından iyi gitmediğini gösteriyor. Tarihteki savaşlara bakıldığında, işgalci ordular askere moral vermek için eğlence düzenlerler. Bu az da olsa dibe vurmuş olan moralleri biraz düzeltme amaçlı yapılır. Birkaç gün önce faşizmin destekçileri olan satılmış oyuncu karakterleri (ki kendilerini aydın-sanatçı diye yutturmaya çalışıyorlar) cephede yerini alıyorsa, moraller epey düşük. Motivasyonu artırmak için palyaço kılıklıları sahaya sürmek zorunda kalıyorlar. Bu büyük ve onurlu direnişin sonunda zafer Afrin halkının ve dostlarının olacaktır. Tarihin yeni Stalingrad’ı Afrin olacaktır.

Askeri bir bilgiye sahip olan herkes şunu çok iyi bilir. Savaşta sahadaki dengeler her gün her an değişebilir. Bugün kaybedilmiş ya da taktik olarak bırakılmış bir köy ya da bir bölge, o köyün tamamen düştüğü anlamına gelmez. Burjuva medyada şu tepe düştü, böyle alındı hikayelerinden geçilmiyor. Ağızlarından yalan iğrenç haberlerden başka bir şey yok. Ama işin esasında Afrin’deki her mevzi stratejik öneme sahiptir. Ve her mevzide savaşan savaşçılar bu bilinçle büyük bir irade oraya koyarak ve ölümü hiçe sayarak mücadele ediyor. Eşitsiz güç dengelerine rağmen faşizme karşı birleşen insanlığın vicdanı olan devrimci güçler bu direnişi zafere taşıyacaktır. Onların çok yoğun saldırıları karşısında dimdik ayaktayız!

İşgalci güçler hava sahasını kullanmadıklarında hiçbir ilerleme kaydedemiyorlar. Faşistlerin başı bunun bilincinde olduğu için Rusya’ya ve batılı emperyalistlere her türlü tavizi verecek durumda. Her taviz verdiğinde çöküşü ve yıkılışı hızlanıyor.

Suriye devleti SDG, YPG ve YPJ güçleriyle, yani Rojava yönetimiyle belirli bir anlaşmaya vardı. Suriye askerleri Afrin’e giriş yaptı. İşgalci güçleri Suriye askerlerine keşif uçakları ve obüslerle saldırdı. Bu saldırı sonrası ölen ve yaralananlar oldu. Bu gelişme sonrası olası bir hava sahasının kapanması, faşist devletin dağılmış olan askeri gücünün tamamen çöküşünün önünü açacaktır. Afrin işgalinin yenilgisi ile -ki bu kaçılmaz olarak yakındır- Türkiye ve Kürdistan birleşik devrimi çok önemli bir zafer kazanmış olacak. Bir dizi ayaklanmaya yol açacak gelişmeler buradaki yenilgiden doğabilir.

Afrin’de her gün dengeler değişiyor. Çatışmalar aralıksız bütün cephelerde devam ediyor. İşgalci güçler kayıplarını gizliyorlar, fakat içte çok büyük bir çöküş var. Düşman yıkıldı yıkılacak! Bizim için bu uzun soluklu bir mücadelenin ilk aşaması olarak ele alınmalıdır.

 TKEP/Leninist - LGB / Afrin