Komünist Manifesto neden yazıldı? Bu zamana kadar kaç kitap vardır 170 yıl önce yazılmış, tüm dillere çevrilmiş, dünyanın her yerinde rağbet görmüş ve insanların en çok okuduğu kitap olsun. İşçilerin "beni kırmızı kitabımla gömün" diye bıraktığı vasiyet olsun. Evet komünist manifesto işçi sınıfının kurtuluş rehberi. İlk cümlesi "Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor komünizm hayaleti"...
Flormar işçilerini ilk ziyarete gidişimiz, otuzlu günlerin başıydı. Eyleme başladıkları günden o zamana kadarki süreci sosyal medyadan takip etmiştim. Çoğunluğu kadın olan işçiler, sendikalı oldukları için işten atılmıştı ve fabrika önünde eyleme başlamışlardı. Devam eden günlerde ise eylemdeki işçilere el sallayan, alkışla destek veren diğer işçiler de işten atılmaya başlanmıştı.
Öncelikle bütün insanlığa en umut dolu en devrimci duygularımla merhaba demek isterim. Ben kim miyim? Ben sabahın ilk ışıklarından gecenin zifiri karanlığına kadar çalışan bir işçiyim. Bu yazıyı yazmamdaki amacım, son günlerin moda tartışması, seçimlerle ilgili birkaç söz söyleme isteğim. Son yıllarda artık her yıl tekrarlanan bizim için bıkkınlık yaratan seçimler.
Merhaba
Sizleri sıkıca kucaklıyor, içimdeki devrimci coşku ve hiç bitmeyen umudumla selamlıyorum. Nasılsınız? Dışarıdakiler nasıl, diye sormayacağım. Çünkü sizler müthiş insanlarsınız! Burada özel günler (1 Mayıs gibi) etkinlikler ve anmalarla geçiyor. Saat şimdi 12.00 oldu. Zindanlardan yükselen o tek tip ses, hiç bitmiyor.
"Seni anlatabilmek seni
İyi çocuklara, kahramanlara
Seni anlatabilmek seni
Namussuza, halden bilmeze, kahbe yalana
Seni bağırabilsem seni
Dipsiz kuyulara
Akan yıldıza
Bir kibrit çöpüne varana
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne"
Ahmet Arif
Pırıl pırıl bir 13 Mart sabahı kuş cıvıltıları ile açıyorum gözlerimi. Sonunda bu köhne gecekondunun bir faydasını görecek, bahar keyfini doya doya yaşayacaktım. Pencereyi açıyorum, mis gibi orman kokusu. Kuşlar ötüşüyor, bahçedeki ağaçlar da çiçek açmış. Dalıp gidiyorum hayallere. Telefon çalıyor, yoldaş arıyor.
Duvarlar yoksulun matbaasıdır derler. Duvarlara yazılan sözler belli bir bilinci ifade eder. Bu matbaa da artık sıkça gördüğümüz “Kapitalizm öldürür, kapitalizmi öldürün!” sloganı yoksulların kapitalizme dair edindiği bir bilinç düzeyini de gösteriyor.