< Afrin Halkı Yalnız Değildir!

 

Dinci-faşist iktidar ve onun başındaki adam, Afrin’i işgal etmeye hazırlanıyor. Kanlı bir savaş, Türkiye ve Kürdistan coğrafyasını kan deryasına çevirecek bir savaş kapıda. İki ülkenin emekçi sınıflarını, yoksullarını, ezilenlerini acı ve gözyaşına boğacak bir savaş hazırlanıyor.

Şimdiye kadarki tüm ayaklanmaları gölgede bırakacak bir halk ayaklanmasını ensesinde hisseden dinci-faşist iktidar ve tekelci sermeye sınıfı, egemenliklerini kurtarmak için sonu gelmez bir dış savaştan medet umuyorlar.

Dinci-faşist iktidarın başındaki adam ve tekelci sermaye sınıfı, şoven bir rüzgar estirerek, bu havayla Türkiye halklarını zehirleyerek kitleleri arkalarına almaya çalışıyorlar. Faşist iktidarı şahsında cisimleştiren adamın haftalardır il il gezerek hamasi edebiyat yapmasının nedeni budur.

Düşman içeride. Suriye ya da başka topraklardaki Kürt halkı, Türkiye emekçi sınıflarının, ezilen halklarının düşmanı değil; dostudur. Dinci faşist iktidar ve tekelci sermaye sınıfı bu gerçeği ters yüz ederek Türkiye halklarını Kürt halkına karşı kışkırtmaya, birbirine düşman etmeye, birbirine kırdırmaya çalışıyor. Eğer halklar birbirine düşman kesilirse kendi iktidarlarını da güvence altına alacaklarını hesaplıyorlar.

Başta ABD emperyalizmi olmak üzere, bütün emperyalist güçler, Türkiye’de burjuva egemenliğin devamı için dinci faşist iktidarın arkasında duruyorlar, onu destekliyorlar. ABD ile RTE arasındaki dalaşma aldatmacadır. RTE’yi “emperyalizme kafa tutan adam” kılığına sokmak ve böylece halkların anti-emperyalist duygularını dinci faşist kanala akıtmak için sahneye koyulan bir kayıkçı dövüşüdür. Dün Kürdistan’ın pek çok ilinde, ilçesinde insanlar topluca katledilip yakılırken dinci faşist iktidarın arkasında duran emperyalistlerle bu gün de Afrin’in işgaline yeşil ışık yakan emperyalistler aynıdır.

Ne dinci faşistler ne de onların başındaki adam olarak RTE yaşamlarının hiç bir döneminde anti-emperyalist olmamışlardır. Aksine onların varlık nedenleri ve şimdi konumları emperyalizme bağlılıklarıdır. Amerikan askerlerini denize döken devrimcileri katledenler bunlardır. Emperyalizme karşı mitingi silah ve sopalarla dağıtanların başında şimdi Meclis’in başkanı kılığındaki adam vardı.

Düşman içeride. Düşmanın bizi şovenizmle zehirleyerek aldatmasına izin vermeyelim. Yaşamı halklara zehir eden, çekilmez hale getiren, halkları kan ve gözyaşı içinde acılara boğan bu dinci faşist iktidarın kendisidir. On binlerce insanı zindanlara atan, ne özgürlük varsa hepsini ortadan kaldıran, işçilerin kapitalistlere karşı grev yapmasını yasaklayan, onları sefalete mahkum eden bu devlet ve iktidarın kendisidir.

Alevilerin ve diğer inançlardan toplulukların yaşam güvenliğini ortadan kaldıran; katiller sürüsünü halkların başına bela eden, bu sürüyü besleyen, silahlandıran, para ve başka olanaklara boğan bu iktidarın ve tekelci sermaye sınıfının kendisidir.

Emekçi sınıfları, ezilen halkları, her inançtan toplulukları kan ve gözyaşı içinde acılara boğan dinci faşist iktidar ve RTE’nin arkasında tekelci sermaye sınıfı; her ikisinin arkasında ise emperyalist devletler var.

Bir kez daha: emperyalizm halklara özgürlük değil, egemenlik ve kölelik getirir. Dün Kürdistan’daki katliamların arkasında bu güçler vardı, bugün Afrin’i işgal planlarının arkasında yerlerini almış; akbabalar gibi bekliyorlar. Dün dünyanın dört bir tarafındaki sömürgelerde insanları boyunlarına zincir takıp köleleştirenler; IŞİD denen katil sürülerini örgütleyip, silahlandırıp halkların üzerine salanlar bugün Afrin işgaline yeşil ışık yakıyorlar.

Gerçek düşman içerde. Afrin’i işgal planı gerçek bir savaş olacak ve bir savaşın tüm yıkıcı sonuçlarını emekçi sınıflar, ezilen, yoksul halklar üzerinde hissettirecek. Savaş, yıkım, acı, gözyaşı, ölüm demektir. Dinci faşist iktidar ve tekelci sermaye kendi iktidarlarını ayakta tutmak için halklara bu acıları yaşatıyorlar. Düzeni kurtarmak için başvurdukları savaş burjuva düzenin ekonomik ve politik krizini daha da derinleştirecek.

İşçi sınıfı, emekçi sınıflar, ezilen halklar Afrin’in halklarıyla dayanışma içinde savaşın doğuracağı koşullardan dinci faşist iktidarı yıkacak bir ayaklanma ve devrim için yararlanmalıdır. Dinci faşist iktidarın tekelci egemenlikle birlikte yıkılması; yerine devrimci demokratik bir iktidarın kurulması Türkiye ve Kürdistan halklarına olduğu kadar Ortadoğu halklarına da özgürlüğün, tam demokrasinin, gerçek kurtuluşun yolunu açacaktır.

Şimdi devrim zamanı. Dinci faşist iktidarın Afrin işgaliyle başlatacağı savaş, birleşik devrimin koşullarını olağanüstü derecede olgunlaştıracaktır. Dinci faşist iktidarın, tekelci burjuva egemenliğin yıkılması, yerine devrimci demokratik bir iktidarın kurulması; bir devrim hükümetinin ilan edilmesi çok daha mümkün hale gelecek.

Leninist Parti, Türkiye ve Kürdistan halklarını Afrin halkının yanında yer almaya, dinci faşist iktidarı tekelci sermaye sınıfı egemenliği ile birlikte yıkacak bir mücadeleye çağırıyor.

AFRİN HALKI YALNIZ DEĞİLDİR!

YAŞASIN ORTADOĞU HALKLARININ MÜCADELE BİRLİĞİ!

18.01.2018

TKEP/Leninist

Merkez Komitesi